4 Ağustos 2014 Pazartesi

Toper Roasters

Toper’'in ışığı,
Nurettin Karakundakoğlu’nun parlak zekası ve sürekli geliştirdiği teknik bilgisi ile 1954 yılında İzmir'de 33 m²’lik küçücük bir atölyede yandı.

Gençliğinden beri yeni makinalar yapmak, üretimi kolaylaştırmak, kaliteyi artırmak için çalışan Nurettin Bey’in ilk geliştirdiği kahve değirmeni büyük bir ilgi gördü.

İhtiyaçları çok iyi gören Nurettin Bey, o yıllarda Türkiye'nin ilk bulgur değirmenini yarattı. Eşi Zekiye Hanım’ın büyük desteği ile küçücük atölyesinde yılda bazen 300 makina üreten Nurettin Bey’in ürettiği birçok değirmen, aradan geçen yarım asırdan sonra hala çalışıyor.

Toper’in aile geleneği de bu büyük dayanışmaya dayanır. Ailenin kuşakları, 70’li yıllarda birer birer Toper’in üretim süreci için teknik eğitim almakta, ya da üretimde aktif olarak çalışmaktaydılar. 

1980’lerde genç kuşak, üniversite ve araştırma enstitülerinde araştırma yapmaya başladı. O yıllarda Toper ürünleri Libya’lılar tarafından büyük ilgi görünce Toper markası ilk kez Türkiye dışına çıktı.

Nurettin Bey’in deneyimi genç kuşağın araştırmalarıyla birleşince yaratılan yeni ürünler 90’ların başında Yugoslavya pazarına girdi.

1995’ten sonra Toper ürünleri, sürekli gelişen teknik kalite ve güvenlik standartlarıyla, Romanya, ABD ve Kanada pazarlarının ardından İtalya’ya da ihraç edilmeye başlandı.

Bu yıllarda Ar-Ge çalışmaları ile kavurma süresini 9 dakikaya indiren Toper, 1997 yılında ilk kez Tübitak ile işbirliğine başladı.

2001’deki ikinci Tübitak projesinin ardından üniversiteler ve araştırma kurumları ile yoğun işbirliğini gelenekselleştiren Toper, çok sayıda patent geliştirdi. 

Bugün ailenin mekanik, teknik, otomasyon, uluslararası pazarlama, iş geliştirme konularında eğitim gören üçüncü kuşağının da iş süreçlerine katılmasıyla, Toper dünyanın önde gelen kahve işleyicilerini üretiyor.

1954’te Nurettin Bey’in yaktığı ışık 2011’de tam 132 ülkede parıldıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder